Bizim olanı neden imzamızla koyarız ortaya?
Bizim olan ne varsa hayata dair, bize ait olduğunu neden belli ederiz?
Çünkü ruhumuza enerji isteriz.
Ve dahi başarıya doymak isteriz.
Sonunda varlığımızı hissetmek isteriz.
Hem de hasretlik bitsin isteriz.
Görünen o ki; milletçe hasretimiz sona eriyor.
Şahısların, şirketlerin ve kurumların başarı hikayeleri artık milletimize atfediliyor.
Yek vücut “Türkiye’de yapılmıştır” etiketleri sancaklarımız olmuştur.
Başarıyla coşan, heyecanla yaşayan bu millet sonunda -yapamazsın- zihniyetini yıkmıştır.
Aşkımız şevkimiz heyecanımız sağlam bir vücut bulmuştur!
Hayat ateşimiz aşk, üretme gücümüz şevk, ancak bu şekilde milli duruşumuza ruh olacaktır.
Yalnız yaşayamayacağımız aşikar olan varoluş serüvenimizi yeniden birlikte yazalım.
Yazalım ki; birlikte yaşama kültürünü tekrar hakim kıldığımız derecede, eserimiz de “Milli” olsun.
İşte milli kelimesinin hakkettiği mana bu.
Tarihin akışında, heyecan vadilerinde mecramızı buluyoruz işte!
Heyecanımız arttıkça, kudretimiz de artacak tabii ki.
Milli duruşumuz yeri göğü titretecek.
Milli sanayimiz şahlanacak.
Milli markalarımız göğsümüzü kabartacak.
Emin olun, ümitle yaşayın, muhabbetle kalın efendim.
Kaynak: gazeteenerji.net